“Her 10 Kürt gencinden 7’si nadir ya da sıklıkla ayrımcılığa uğruyor” | Gazete Duvar

Kürt Çalışmaları Merkezi’nin Rawest Araştırma ve Yaşama Dair Vakıf ile birlikte yürüttüğü “Türkiye’de Genç Kürt Olmak: Gençleri Tanımak ve Anlamak” başlıklı araştırmanın sonuçları, çevrimiçi bir toplantı ile kamuoyuna açıklandı.

İngiltere Büyükelçiliği ve Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle yürütülen çalışmayı Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce haberleştirdi.

Yüce’nin haberi şöyle:

Rawest Araştırma, Kürt gençleri hakkında “Türkiye’de genç Kürt olmak: Gençleri tanımak ve anlamak” başlıklı araştırma projesinin kapanış toplantısını online olarak gerçekleştirdi.

Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa, Mersin, Adana ve İzmir’de bin 500 kişi üzerinde yapılan projenin sonuçlarının da açıklandığı toplantıda öne çıkan başlıklar şu şekilde:

‘KÜRT GENÇLERİNİN YÜZDE 34’Ü ÇALIŞIYOR’

Türkiye’de yaşayan Kürt gençlerin siyasal ve sosyal tercihleri baz alınarak hazırlanan araştırmaya göre, gençlerin yüzde 34’ü çalışma hayatında yer alırken, yüzde 24’ü vasıfsız bir işte çalışıyor, geri kalan nüfus ise işsiz.

Rawest Araştırma’dan Reha Ruhavioğlu, Türkiye’de yaklaşık her iki gençten biri çalışırken, bu durumun Kürt gençleri arasında üçte bir olduğunu söyledi. Cinsiyet dağılımına da dikkat çeken Ruhavioğlu, “Cinsiyet dağılımına bakıldığında kadınlar bir tık daha dezavantajlı” dedi.

‘AK PARTİLİ HER 5 GENÇTEN 4’Ü MÜSLÜMAN KİMLİĞİNİ VURGULUYOR’

Araştırmaya göre Kürt gençler, kendilerini daha çok Müslüman, Kürt ve özgürlükçü olarak tanımlıyor. AK Partili her 5 gençten 4’ü Müslüman kimliğini vurgularken, HDP’li gençlerde bu durum üçte bir oranında. Yine Kürt kimliği HDP’li gençlerde üçte iki oranındayken, AK Partili gençlerde ise bu durum üçte bir olarak karşımıza çıkıyor.

Reha Ruhavioğlu, bu durumu, “Kürt gençleri kendi Kürt kimliklerini muhafaza ederek evrensel kimlikler ile bağ kuruyor. Bunu yaparken de dini inanca vurgu yapıyorlar. Kendilerini Müslüman, Kürt ve özgürlükçü olarak tanımıyorlar” diye açıklıyor.

‘KÜRT GENÇLERİ TÜRKİYE’DE YAŞAMAKTAN MEMNUN DEĞİL’

Araştırmaya göre, Kürt gençleri bulundukları şehirlerde ve Türkiye’de yaşamaktan memnun değiller. Kürt gençlerinin genel memnuniyet oranları Türkiye ortalamasından belirgin bir şekilde düşüş gösteriyor.

“Kürtlerin son 5 yılda yaşadıkları siyasal ve sosyal deneyim ve tecrübe göz önüne alındığında bu çok şaşırtıcı bir sonuç olmayabilir” diyen Reha Ruhavioğlu, “Kürt gençlerin akranlarına göre hayatlarından daha az memnun olması, Türkiye’de yaşamaktan daha az memnun olmaları gibi sonuçları düşündürücü sonuçlar. Batıda yaşayan gençler yaşadıkları ayrımcılığın etkisiyle bir tık daha karamsarlar” ifadelerini kullandı.

‘GÖÇMENLİK İLE AYRIMCILIK İÇ İÇE BAŞLIYOR’

Türkiye’nin batı illerinde yaşayan her beş gençten ikisi bulunduğu şehirde doğup büyümüş. Yine her beş gençten bir tanesi de 10 yılın üzerinde bir süredir bulunduğu kentte yaşıyor. Gençlerin batı illerine göç etmelerinin en büyük sebeplerinin başında ise eğitim ve iş hayatı geliyor. Kürt gençlerinin yüzde 49’u göç ettiği şehre yalnız gelmiş. Ruhavioğlu’na göre, göçmenlik ile ayrımcılık iç içe başlıyor ve öyle süregeliyor.

Ruhavioğlu, “Batı illerinde doğmuş olanlar ve uzun yıllar önce göç etmek durumunda kalanlar sosyal çevresinde, işte, okulda Kürtlüğün kendilerine hatırlatılması serüveni ile tanışıyorlar ve buralı olmadıkları kendilerine sıklıkla hatırlatılıyor. Bundan dolayı da bir “aradalık” hali yaşıyorlar. Göçmenlik ile ayrımcılık iç içe başlıyor ve birlikte süregidiyor” diyor.

‘KÜRT GENÇLERİN YARIYA YAKINI TÜRK BİR SEVGİLİLERİ OLSUN İSTEMİYOR’

Araştırmaya göre, her 10 gençten 7’si nadir ya da sık bir şekilde ayrımcılığa uğradığını söylüyor. Ayrımcılığa uğramadığını ifade eden gençlerin oranı ise sadece yüzde 13. Reha Ruhavioğlu, bu durumu şöyle açıklıyor:

“Bu durum sevgililik, arkadaşlık ilişkisi gibi ilişkileri etkiliyor ve ayrımcılığı tetikliyor. Türkiyeli kimliğine rağmen, yaşadıkları ayrımcılığın da etkisiyle, Kürt gençlerin yarıya yakını (yüzde 44) Türk bir sevgilileri olsun istemiyor. Türkiye’de yaşama ve batı illerinde gelecek kurma niyet ve planı olmasına karşın Türk bir sevgili olmasını istemeyenlerin oranındaki yükseklik, ayrımcılık ve onun etkisinin araya duvarlar ördüğünü de göstermesi bakımından dikkat çekici. Bu durum Kürtlerin ve özelde Kürt gençlerinin batı illerinde içinde yaşayabildikleri Kürt habitatının olduğunu ve böyle bir habitata sahip olmanın uzaklaşmayı kolaylaştırdığını da gösteriyor. Gençler, batıda Kürtlere karşı bir önyargı olduğunu, bu yüzden ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyorlar. Bu ayrımcılığın sebebini ise Türk TV’lerine bağlıyorlar. Son birkaç yıldır siyasal sürecin Kürtlük ile ilgili olumsuz mesajlar dolaştırıyor olmasına. Sosyal medya da ayrımcılığın belirgin şekilde hissettirildiği yerler olarak kabul ediliyor.”

‘GENÇLERİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ TÜRKİYELİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR’

Araştırmada, Kürt gençleri en büyük sorunlarını ana dil ve ayrımcılık olarak nitelendiriyor. Ruhavioğlu, “Bu durumun kimlik ile doğrudan bir ilişkisi bulunuyor. Anadilin günlük kullanımı azalırken, onun bir ihtiyaç olarak diri kalmasını isteyen gençleri Kürt kimliğine yapıştırıyor. Ayrımcılığa uğramak, hem dile ve kimliğe dönüşü sağlıyor. Kimlik Kürt gençlerinin sosyalleşme, çalışma ve evlenme gibi düşüncelerini etkiliyor. Batıda doğmuş ya da göç etmiş Kürt ailelerinin çocukları yaşadıklarından ve politik konumlarından bağımsız bir şekilde Türkiyelileştiler. Önemli bir bölümü yaşadıkları ayrımcılığa rağmen Türkiyeli olmayı sürdürüyorlar. Bu durum HDP’nin Türkiyelileşme politikasının doğrudan bir sonucu değil ama HDP’nin bu politikası ve söylemi gençlerin Türkiyelileşme süreçlerinde kendileriyle barışık bir süreç izlemelerini sağladı” diye konuştu.

‘KÜRTÇENİN KULLANIMI YERİNİ TÜRKÇEYE BIRAKTI’

Araştırmaya göre, batıdaki Kürt gençleri arasında anadili ciddi bir ihtiyaç olarak yükselirken, anadili aile dışında pek kullanmıyor.

Batı illerinde yaşayan gençlerin en az beşte biri Kürtçeyi pek bilmezken, Kürtçe bilmeyenlerin bir kısmı ebeveynleri tarafından kendilerine öğretilmediğini söylüyor. Gençlerin önemli bir kısmı da anadillerini zamanla unuttuklarını ifade ediyor.

Kürtlerin en önemli sorununun anadili olduğunu söyleyenlerin oranı İstanbul ve İzmir’de, bölgedeki illerden daha yüksek seyrediyor.

“Batıya göç eden gençler yaşadıkları ayrımcılığın ve muhatap oldukları siyasal ortam sebebiyle milliyetçiliğe yenilmemek için dili bir paratoner olarak kullanıyor” diyen Ruhavioğlu, konuşmasında “O yüzden batıdaki gençler için anadil ciddi bir ihtiyaç olarak yükseliyor” ifadelerine yer verdi.

‘AK PARTİ KARŞITLIĞI KÜRT GENÇLERİNİ DİNDEN UZAKLAŞTIRIYOR’

Kürt gençlerinin daha dindar oldukları söylemlerinin doğru olmadığını ifade eden Ruhavioğlu, “Kürt gençleri, dini ritüelleri gerçekleştirme konusunda Türkiye ortalamasıyla benzerlik gösteriyor. AK Parti’ye oy veren gençlerin namaz kılma oranı daha yüksek. AK Parti’ye oy veren gençler, HDP’ye oy veren gençlere göre daha sık namaz kılıyor. Kürt gençlerinde dindarlıktan uzaklaşma sebepleri arasında apolitik süreçlerin yanında politik faktörlerinde etkili. Kürt gençler, Türkiye ölçeğinde AK Parti’nin İslami bir temsil içinde olduğunu düşünüyorlar ve AK Parti karşıtlıkları onları dinden uzaklaştıran bir faktöre dönüşüyor. İkinci olarak bölgesel düzlemde IŞİD ve diğer İslami silahlı örgütlerin Kobane’ye saldırması olduğunu söylüyorlar. Sekülerleşme daha fazla ” dedi.

Araştırmaya göre, gençlerin İslami kanaat önderi olarak gördükleri isimler arasında Said-i Nursi ilk sırada geliyor. Nursi’yi Ali Şeriati, Malcolm X, Mustafa İslamoğlu, İhsan Eliaçık, Caner Taslaman gibi isimler takip ediyor.

‘KÜRT GENÇLERİ İÇİN AMEDSPOR 4 BÜYÜK TAKIM ARASINDA’

Araştırmaya göre, Kürt gençleri için Amedspor 4 büyük takım arasında. Gençlerin tercihleri arasında Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan sonra dördüncü büyük takım olarak yüzde 12 ile Amedspor geliyor. Ruhavioğlu, bu durumun sebebini, “Bölgedeki gündemin politik aktığı illerde Amedspor’a ilgi daha fazla” diye açıklıyor.

‘RADİKALLEŞME AZALDI’

Ruhavioğlu, Kürt gençlerinin “radikalleştiğine” ilişkin eleştirilerin yanlış olduğunu belirterek, “Kürt gençler uzmanlaşma eğiliminde. Radikalleşmeye mesafeli duruyorlar. Selahattin Demirtaş üzerinden sivil siyaset alanının genişlemiş olması radikalleşmeden uzaklaşmayı açıklayan faktörlerden bir tanesi. Kültürel kimlikleri yükselişte” dedi.

Kaynak: Gazete Duvar