Kürt Meselesi ve Kürt Algısı

Kürt Çalışmaları Merkezi olarak hazırladığımız “Kürt Meselesi ve Kürt Algısı” özet raporu yayımlandı.

Raporda Kürt toplumunun kimlik, dil, ayrımcılık deneyimleri, siyasi tutumları ve taleplerine dair güncel bulguların yanı sıra, Türkiye toplumunun Kürtlere bakışını da ele alıyoruz.

Kürtlerin üçte ikisi güçlü biçimde Kürt kimliğini sahiplendiğini ifade ederken, yarısından fazlası Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını düşünüyor. Ayrımcılığa uğradığını belirtenlerin yarıya yakını ise kendini Türkiye’ye ait hissetmiyor.

Kürtlerin yaklaşık yarısı, eğitim ve kamusal hizmetlerin iki dilli olması gerektiğini savunuyor. Üçte ikisi Kürtçe’nin Türkiye’de resmî dil olarak kabul edilmesi gerektiğini, yarıya yakını da Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde Kürtçe’nin hizmet dili olması gerektiğini belirtiyor. Buna karşın her beş kişiden ikisinin günlük yaşamında Kürtçe neredeyse hiç yer almıyor.

Kürtler açısından en güçlü talepler eşitlik, ana dil, adalet ve özgürlük. Cumhuriyet’in ilk yüzyılı baskı, inkâr ve çatışma ile hatırlanırken, ikinci yüzyıla dair demokrasi, özgürlük ve barış beklentileri öne çıkıyor. En çok beğenilen siyasi lider Selahattin Demirtaş olurken, diğer liderler beğeni sıralamasında 10 üzerinden 5 puanın üzerine çıkamıyor.

Türk toplumu ise Kürt meselesini daha çok kalkınma ve eğitim eksikliği ile ilişkilendiriyor. Türklerin yaklaşık %43’ü Kürt sorununu “terör sorunu” olarak tanımlarken, yalnızca dörtte biri sorunu Kürtlerin kimlik ve hak talepleri bağlamında görüyor. Katılımcıların %42’si ana dil taleplerine kategorik olarak karşı değil, ancak %58’i ana dilde eğitimi reddediyor.

Özet rapora ulaşmak için aşağıdaki bağlantıyı tıklayın.

PDF Raporu İndir